IMF’nin yeni raporu, dolar sabitli stablecoin’lerin yükselişinin özellikle kırılgan para politikalarına sahip ülkelerde ekonomik istikrarı tehdit eden ciddi bir para ikamesi riski yarattığını ortaya koyuyor.
IMF’nin yayımladığı kapsamlı analiz, stablecoin kullanımının yüksek enflasyonla mücadele eden veya para birimine güvenin zayıf olduğu ülkelerde hızla arttığını gösteriyor. Kurum, sınır ötesi kullanım kolaylığının hem hanehalkını hem de şirketleri yerel para biriminden uzaklaştırarak dolar sabitli dijital varlıklara yönelttiğini vurguluyor. USDT ve USDC benzeri varlıkların 2023’ten bu yana üç kat büyüyerek 260 milyar dolar seviyesine ulaşması ve 2024’te 23 trilyon dolarlık işlem hacmine imza atması, bu etkinin ölçeğini ortaya koyuyor.
Raporda stablecoin faaliyetlerinin en yoğun Asya’da görüldüğü, ancak ekonomik büyüklükle oranlandığında Afrika, Orta Doğu ve Latin Amerika’da etkilerin çok daha belirgin olduğu belirtiliyor. Bu bölgelerde para ikamesine yönelik kırılganlık zaten yüksek olduğu için stablecoin kullanımının ekonomik yapıyı daha hızlı dönüştürebileceği ifade ediliyor. IMF ayrıca doğru düzenlemelerle stablecoin’lerin rekabeti artırabileceğini ve ödeme maliyetlerini düşürebileceğini kabul etse de, ani çözülmelerin rezerv satışı baskısı yaratabileceği ve bunun küresel finansal istikrara zarar verebileceği konusunda uyarıyor.
IMF’nin Japonya, Avrupa Birliği, ABD ve İngiltere düzenlemelerini karşılaştırdığı çalışmada küresel uyumsuzluk kritik bir başlık olarak öne çıkıyor. Hangi kurumların ihraççı olabileceği, rezervlerin nasıl tutulacağı ve yabancı sağlayıcılara nasıl yaklaşılacağı gibi konulardaki büyük farklılıklar regülasyon arbitrajı riskini artırıyor. Kurum, stablecoin’lerin kalıcı olacağını ancak küresel koordinasyon sağlanmadığı sürece dolarizasyon baskısı ve ödeme sistemlerinde parçalanma riskinin büyüyebileceğini belirtiyor.
