1930 Ekonomik Buhranı, diğer adıyla Büyük Buhran, 24 Ekim 1929’da Amerika Birleşik Devletleri’nde başlayan ancak etkilerini tam manasıyla 1930’larda hissettiren tarihin en büyük ekonomik çöküşlerinden biridir.
Kara Salı: Büyük Buhran’ın Başlangıcı
Büyük Buhran’ın tek bir sebebi bulunmamaktadır. Birinci Dünya Savaşı, Büyük Buhran’a zemin hazırlamıştır. İtilaf Devletleri’nin savaş giderlerinin ABD’den alacakları borçlara bağlı olması ve Amerikan ürünlerine olan küresel ilginin artması sebebiyle ABD ekonomik bir süper güç konumuna gelmiştir. Bir “dünya bankası” konumuna gelen ABD, İngiltere ve Fransa’ya borç vermiştir. Verilen finansal kararların Büyük Buhran’a yol açtığı düşünülmektedir.
1920’lerde ABD vatandaşları daha iyi bir hayat hayaliyle kırsal alanlardan şehirlere göç ettiler. 1921 ile 1929 yılları arasında birçok sıradan ABD vatandaşı ilk kez hisse senedi aldı. Kimisi birikimleriyle yatırım yaparken kimisi de borçlanarak hisse senedi aldı. Ancak 1929’a gelindiğinde işsizlik oranı artmıştı, tarım sektörü kuraklık ve mahsul fiyatlarındaki düşüşten zarar görmüştü ve halk borçla yaşıyordu. Diğer yandan hisse senedi fiyatları gerçek değerlerinin üstündeydi.
“Kara Pazartesi” adıyla anılan 28 Ekim 1929’da Dow Jones Endüstriyel Ortalaması (DJIA) neredeyse %13 düştü. Yaşanan panik nedeniyle Kara Salı’da 16 milyon hisse senedi el değiştirdi. 1932 yazına gelindiğinde DJIA 41.22 ile 20. yüzyılın en kötü kapanışını yaptı.
Kara Salı, Büyük Buhran’ın başlangıç tarihi olarak görülmektedir ve bu tarihten başlayarak 4 yılda 9.000 banka iflas etmiştir. İkinci Dünya Savaşına kadar etkisini hissettiren Büyük Buhran’da ani para kaybından dolayı üretim büyük darbe almış, şirketler iflas etmiş, insanlar işsiz ve aç kalmışlardır.
20. yüzyıla damgasını vuran Büyük Buhran’ın en şiddetli hissedildiği 1933’te ABD’de toplam iş gücünün %24,9’u işsiz kalmıştı. Fiyatlar düşmesine rağmen alışveriş yapamayan insanlar, sağlık giderlerini bile karşılayamaz duruma gelmiş ve çocuklar ailelerine katkı sağlamak için okula gitmek yerine para kazanma yolları aramışlardır. Yaşam savaşı veren insanlar, kendi yiyeceklerini yetiştirerek ve diğer gereksinimlerini takas yöntemiyle gidererek ayakta kalmaya çalışmışlardır.
Büyük Buhran sırasında ABD yönetiminde Başkan Herbert Hoover bulunmaktaydı ve ABD vatandaşları yaşadıkları kâbusun sorumlusu olarak onu görüyorlardı. Böylece bir sonraki seçimde Franklin D. Roosevelt %57 oyla başkan seçildi. “New Deal” adı verilen reformlarla birlikte ABD toparlanma sürecine girdi. Yeni yasalar; yoksullara maddi yardım sağlanması, işsizliğin ortadan kaldırılması ve gelecekte yaşanabilecek ekonomik buhranlara yönelik önlemler alınmasını kapsıyordu.
Yaşam standartlarını yerle bir eden Büyük Buhran’ın etkisi dünya çapında hissedildi. Özellikle sanayileşmiş ülkelerdeki kitlelerin yoksulluğu en büyük etkisidir. Dünya çapında üretim ve ticaret sert bir darbe aldı. Kendi çıkarlarını gözeten ülkeler arasında ilişkiler zedelendi, ticaret durma noktasına geldi. Fiyatlar düşse de (deflasyon) parasız kalan kitleler harcama yapamıyorlardı. Diğer yandan, Büyük Buhran’ın etkisiyle 1930’larda sadece ABD’de değil, tüm dünyada finansal piyasaların düzenlenmesine daha fazla önem verilmeye başlanmıştır.
Neredeyse 10 yıl süren Büyük Buhran, bir neslin yaşamını derinden etkileyen ve bir daha yaşanmaması için sebeplerinin anlanması ve bu doğrultuda çalışılması gereken ekonomik bir felakettir.