Blokzincir Teknolojisi ve Kripto Paralar Akademik Dünyanın Neresinde Yer Alıyor?-banner-imageAraştırma

Blokzincir Teknolojisi ve Kripto Paralar Akademik Dünyanın Neresinde Yer Alıyor?

Blokzincir teknolojisi ve kripto para birimlerinin bilinirliği ve benimsenmesi gün be gün artış gösteriyor. Bitcoin ile hayatımıza giren blokzincir teknolojisi günümüzde birçok sektörde tercih ediliyor. Blokzincir teknolojisinin çıkış noktası para transferi olsa da bu teknoloji; dış ticaret, sigortacılık, tapu işlemleri, uluslararası transfer işlemleri, sağlık sektörü, tedarik zinciri yönetimi gibi birçok alanda güvenle kullanılmaktadır. Blokzincir teknolojisinin öne çıkmasında birçok faktör mevcuttur. İnsandan kaynaklanan kimi hatalar, maliyeti olabildiğince düşürebilmesi, şeffaflık, kolayca denetlenebilme imkanı, gizlilik, gerçek bilgiye ulaşmak, kalıcılık ve değişmezlik, manipülasyon riskinden korunma gibi birçok potansiyel fayda blokzincir teknolojisini cazip hale getirmektedir.

Kullanımıyla insanlığa finans dünyasının en aranan özelliği olan güven duygusunu verebilen kripto para birimlerinin de ilerleyen süreçte, özellikle regüle edilmelerinin ardından dijital ekonomideki yerinin çok daha sağlamlaşacağına ilişkin finans otoritelerinin büyük kısmında görüş birliği mevcuttur.

Kripto paralar deyince ilk akla gelen kelime nedir diye sorsak büyük bir kesim şüphesiz ‘Bitcoin’ der. Bitcoin; tarihler 3 Ocak 2009’u gösterdiğinde 30.000 satır kod ile alternatif, merkezi olmayan bir değer saklama aracı olarak hayatımıza girdi. Bitcoin özellikle 2017 yılıyla birlikte birçok haber kuruluşunun manşetlerinde kendisine yer bulmaya başladı. Başlarda Warren Buffet ve JP Morgan CEO'su Jamie Dimon gibi bazı isimler Bitcoin’e dair olumsuz yorumlar yapıp, kripto paraların geçici bir heves olduğunu öne sürse de günümüzde dünyanın her noktasında sokakta yürürken birinin kripto para birimleri hakkında konuştuğunu duyabilirsiniz.

LinkedIn'in hesaplamalarına göre, kripto paralar ya da blokzincir teknolojisiyle ilgili işe alımların sayısı %73 artmış durumda. İş piyasası bu alanlarda uzmanlığı olanlara hitap ediyor diyebiliriz. Kripto para alanında en çok talep gören iş alanlarının birçoğu konuya ilişkin doğrudan bir üniversite eğitimi gerektirmese de, küresel ölçekte birçok üniversite kripto ekosistemi alanında eğitim fırsatları sunuyor. Nitekim dünyanın dört bir yanındaki birçok üniversite blokzincir teknolojisi ve kripto paraları kampüs deneyimine entegre ediyor. Bu heyecan verici yeni teknolojiye adım atmak isteyen bir öğrenciyseniz, kripto para ve blokzincir teknolojisine dair en iyi öğrenme ortamlarını sunan üniversitelerden birinde eğitim görebilirsiniz.

2018 yılında üniversitelerde blokzincir teknolojisi eğitimi verilmesine dair konuşan Columbia Blokzincir Başkanı Nir Kabessa şunları söylemişti:

"Berkeley, MIT, Columbia ve Stanford gibi okullar yarışa öncülük ediyor. MIT'nin Bitcoin Kulübü, en iyi blokzincir laboratuarları ve bölümlerinden oluşan bir topluluk olan Blokzincir Eğitim Ağı'nın kurulmasına öncülük eden efsanevi bir organizasyondur. Columbia Üniversitesi yavaş yavaş blokzincir üzerine kredili dersler ekliyor; ancak ana eğitim kaynağı DSI-IBM Araştırma Merkezi, Columbia'da Blokzincir ve Columbia Blokzincir Studio gibi yenilikçi kurumlarından kaynaklanıyor. Kişinin ne tür bir eğitim aradığını ayırt etmesi önemlidir."

Yine NYU Stern School of Business'ta Finans Bölümü Başkanı olan David Yermack, ilk olarak 2014 yılında öğrencileri blokzincir ve finansal hizmetler konulu kursuna dahil etmeye başladı. Yermack’ın bu kursu açmasının başlıca etkeni Bitcoin'in ulaştığı büyüme hızının ilgisini çekmesiydi.

ABD merkezli global bir kripto varlık platformu da 2019 yılında üniversitelerde blokzincir ve kripto para derslerinin yaygınlığına ilişkin gerçekleştirdiği bir anket çalışmasının sonuçlarına ilişkin bir rapor yayımladı.

Raporda, 16 yaş ve üzeri 745 ABD'li öğrenciyle yapılan bir ankete dayanarak, 2018 yılına kıyasla iki kat daha fazla öğrencinin kripto para veya blokzinciri dersi aldığının saptandığı belirtilmişti. Bu öğrenciler, yalnızca bu alanda uzmanlaşan öğrenciler değil, belirli bölümleri için eğitim görürken ek bir seçmeli ders olarak blokzincir teknolojisi veya kripto para birimi dersi alan öğrencilerdi. Söz konusu raporda ayrıca dünyanın en iyi 50 üniversitesinin %56'sının artık kripto paralar veya blokzincir teknolojisi üzerine en az bir ders açtığı yer alıyordu. Bu oranın 2018'de %42 olduğunu hatırlatalım.

CoinDesk, MIT ve Stanford, blokzincir teknolojisine dair en fazla etkiye yol açabilecek üniversiteler belirlenirken şu kıstaslara dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor:

  • Bilimsel etki: Yayınlanan kripto para birimi araştırma makalelerinin sayısı ve kripto para ve blokzincir teknolojisine yönelik araştırmaların oranı
  • Blokzincir teknolojisiyle ilgili mevcut olanaklar: Programlar, sınıflar, kulüpler ve araştırma merkezleri
  • İstihdam imkanı: Mezunların blokzincir sektöründe iş bulma olasılığı
  • Katılım maliyeti: Üniversiteye devam etmenin getirdiği maliyet
  • Akademik itibar: Üniversitenin genel itibarı

Bu bağlamda CoinDesk, kullandığı metodolojiyle belirli zaman dilimlerinde blokzincir teknolojisine dair en fazla etki oluşturan üniversiteleri listeliyor. Söz konusu listelerdeki üniversitelerin büyük kısmının Londra, Singapur, Zürih ve Hong Kong gibi küresel finans şehirlerinde ve Kaliforniya'nın Silikon Vadisi gibi teknoloji merkezlerinde yer aldığı görülüyor. Harvard ve Cambridge gibi üniversitelerin bu listelerde üst sıralarda yer almaması sıralama belirlenirken 'katılım maliyeti' ölçütünün hesaba katılması sebebine bağlanabilir.

Blokzincir teknolojisine dair cazibe merkezi üniversitelerden biri olan Zürih üniversitesine ayrı bir parantez açalım. Zürih Üniversitesi, 2017 yılında bir Blokzincir Merkezi kuran ilk üniversite oldu. O zamandan bu yana, üniversitede çok çeşitli akademik, eğitimsel ve sektörle ilgili faaliyetler düzenlendi. Zürih Üniversitesi dünya çapında bir blokzincir merkezi olma yolunda en büyük ve en aktif akademik küme haline geldi diyebiliriz. Zira üniversite blokzincir teknolojisi konusunda 40'ın üzerinde araştırmacıya ve üst düzey akademisyenlere ev sahipliği yapıyor.

Yine ABD’de California-Berkeley Üniversitesi, son birkaç yıldır öğrenciler arasında çok popüler olduğu kanıtlanan "Blokzincir, Cryptoeconomics ve Teknoloji, İş ve Hukukun Geleceği" adlı bir kripto para birimi sınıfı açmasıyla kripto para ekosisteminin dikkati çekiyor.

Öte yandan Singapur için Güneydoğu Asya'nın önde gelen kripto para merkezlerinden birisi diyebiliriz. Bu çerçevede 1905 yılında kurulan Singapur Ulusal Üniversitesi de (NUS) kripto paranın benimsenmesinin merkezinde yer almaktadır. NUS, yeni başlayanlardan CEO'lara ve orta düzey yöneticilere kadar çeşitli alanları ve seviyeleri kapsayan derinlemesine bir blokzincir müfredatı sunmasıyla dikkati çekmektedir.

NUS; hem lisans hem de lisansüstü seviyelerde dersler sunmasıyla ve üniversite bünyesindeki kripto para öğrenci kulüpleri ile övünmektedir. NUS’taki kripto para öğrenci kulüpleri, öğrencilerin akranlarından bir şeyler öğrenmelerine ve blokzincir teknolojilerinin kullanımı ve geleceği üzerine makaleler yayınlamalarına imkan sağlamaktadır.

Blokzincir teknolojisiyle ilgilenen üniversiteler süreç içinde çekim merkezi olmaya devam edecekler. Zira birçok otoriteye göre blokzincirin önemi yakın gelecekte daha da perçinleşecek, blokzincir teknolojisi ülkelerin en önemli yapı taşlarından biri olacaktır.

Bunlarla birlikte çevrimiçi eğitim alarak blokzincir teknolojisi hakkında daha fazla bilgi edinme ve hatta profesyonel nitelikler kazanma seçenekleri de mevcut. Örneğin Coursera'nın Bitcoin ve Kripto Para Teknolojileri üzerine ücretsiz kursu Princeton Üniversitesi tarafından oluşturuldu. Blokzincir teknolojisine dahil olmak isteyen ancak çok az deneyimi olan ya da bu konuda hiç deneyimi olmayan geliştiriciler için de IBM, IBM Bluemix üzerinde çevrimiçi ücretsiz bir Blokzincir Essentials kursu sunuyor.

Türkiye’deki Üniversitelerde Blokzincir Bölümü Mevcut mu?

Türkiye’de blokzincir teknolojisine dair şimdilik bölüm açılmamış olsa bile birçok üniversite blokzincir teknolojisine yönelik çeşitli eğitimler gerçekleştiriyor. Örneğin Ankara Üniversitesi, NFT eğitimini Türkiye'de ilk kez müfredatına ekleyen üniversite oldu. Güzel Sanatlar Fakültesi'nin ilk NFT dersi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kütüphanesi'nde işlendi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi hukukçulara yönelik Blokzincir Teknolojileri ve Hukuki Altyapısı konulu uygulamalı temel eğitim veriyor. 

Kadir Has Üniversitesi, Bahçeşehir Üniversitesi, İTÜ, Hacettepe gibi üniversiteler de blokzincir teknolojisine yönelik birtakım çalışmalar yürütüyor. Yine Türkiye’nin dört bir tarafındaki birçok üniversite bünyesinde blokzincir öğrenci kulüpleri yer alıyor.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, mayıs ayında Eskişehir’de katıldığı bir etkinlikte "NFT, Blokzincir gibi teknolojilerin bölümleri açılır mı?" sorusuna "Doğrudan bu temaları da içeren bölümler ve programları şu anda tasarlıyoruz" dedi.

Son yıllardan en çok talep edilen, dünyada da en çok rağbeti bu alanların gördüğünü belirten Özvar,

“Açıkça söyleyebilirim en çok hoca ihtiyacı duyduğumuz bölümler buralar. Aranızda bu alanlara ilgisi olan arkadaşlarımız varsa, hiç durmasınlar ve devam etsinler. Doğrudan bu konu ve temaları kapsayan bölüm veya programlar tasarlıyoruz şu anda” ifadelerini kullanmıştı.

CoinDesk’e konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Bora Erdamar, gençlerin blokzinciri alanına ilgisinin çok fazla olduğun; ancak üniversitelerde blokzinciri bölümlerinin açılması için henüz erken olduğunu belirtiyor. Erdamar bunun en büyük nedenini de eğitmen eksikliğine bağlıyor.

YARARLANILAN KAYNAKLAR: CoinDesk, CNBC, AA, Crimsoneducation, Cointelegraph, Bigthink, Forbes, Coincentral, Eurasiareview