Donald Trump’ın Son Gümrük Vergisi Dünyayı Nasıl Etkiledi?-banner-imageAraştırma

Donald Trump’ın Son Gümrük Vergisi Dünyayı Nasıl Etkiledi?

Nisan 2025'te ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da düzenlediği toplantıda yeni gümrük vergilerini duyurdu. Trump, açıklamasında ABD’nin “ekonomik bağımsızlık bildirgesini” ilan ettiğini belirterek bu adımı uzun süredir beklenen bir “kurtuluş günü” olarak nitelendirdi. Peki Trump’ın son gümrük tarifeleri hangi ülkelere ve ürünlere yönelik, gerekçeleri neler ve bu kararın dünyaya yansımaları nasıl oldu? Aşağıda, söz konusu tarifelerin kapsamı, ardındaki nedenler, geleneksel piyasalar ve kripto para piyasaları üzerindeki etkileri ile uzman yorumları başlıklar halinde inceleniyor.

Hangi Ülkeler ve Ürünler Kapsamda?

Trump’ın duyurduğu yeni tarife programı çok sayıda ülkeyi ve ürün grubunu kapsıyor. Kararnameye göre gümrük vergileri şu şekilde uygulanacak:

Genel Tarife (Taban Oran): ABD, neredeyse tüm ülkelerden gelen ithalata %10’luk temel bir gümrük vergisi getirdi. Bu karşılıklı tarife uygulaması 5 Nisan 2025 itibarıyla yürürlüğe girdi. Türkiye, Birleşik Krallık, Brezilya, Avustralya, Mısır ve Suudi Arabistan gibi pek çok ülke bu taban orana tabi olacak.

Yüksek Tarife Uygulanan Ülkeler: Ticaret açığı yüksek ve “en büyük suçlular” olarak nitelenen bazı ülkelere daha yüksek gümrük vergileri uygulanacak. Örneğin Avrupa Birliği ülkelerine %20, Çin’e %34, Vietnam’a %46, Tayland’a %36, Japonya’ya %24, Hindistan’a %26, Güney Kore’ye %25, Tayvan’a %32, İsviçre’ye %31, Malezya’ya %24, Endonezya’ya %32, Kamboçya’ya %49, Güney Afrika’ya %30, Bangladeş’e %37 gibi oranlar belirlendi. Bu yüksek tarifelerin 9 Nisan’da yürürlüğe girmesi planlandı. ABD’nin en büyük ticaret açıklarından sorumlu bu “kirli 15” ülkesi, yeni vergilerden en çok etkilenen grup olacak.

Muafiyetler: Dikkat çekici biçimde ABD’nin komşuları Meksika ve Kanada bu tarife listesine dahil edilmedi. Trump yönetimi, Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’nın (USMCA) getirdiği entegrasyon nedeniyle bu iki ülkeye ek tarife uygulamadı. Ancak AB ve Asya’daki müttefikler de dahil olmak üzere geniş bir ülke yelpazesi tarifelerden muaf değil.

Özel Ürün Grubu – Otomobiller: Tüm ülkelerden yapılan otomobil ithalatına ayrıca %25 oranında ek vergi konuldu. Trump özellikle otomotiv sektörünü vurgulayarak “yurt dışından gelen otomobillere yüzde 25 vergi uygulanacağını” duyurdu. Bu karar, Avrupa başta olmak üzere ABD’ye büyük araç ihracatı yapan ülkeleri ciddi biçimde etkiliyor. Örneğin AB’den ABD’ye araç ihracatı 2024’te 46,3 milyar euro düzeyindeydi; yeni vergiler Avrupa araçlarını Amerikan pazarında neredeyse rekabetsiz hale getirebilir.

Trump’ın Gerekçeleri: Ekonomik ve Politik Nedenler

Trump, bu sert gümrük vergilerini uygulama gerekçesi olarak ekonomik milliyetçilik ve “adil olmayan” ticareti gösteriyor. ABD’nin yıllardır diğer ülkelerce “sömürüldüğünü” savunan Trump, yüksek dış ticaret açığını ulusal güvenliği tehdit eden acil durum olarak tanımladı. Nitekim 2024 yılında ABD, ihracatından 1,2 trilyon dolar daha fazla ithalat yapmıştı ve Trump yönetimi bu rekor açığı azaltmayı hedefliyor. Trump, 1977 tarihli Uluslararası Acil Ekonomik Yetkiler Yasası (IEEPA) kapsamındaki yetkisine dayanarak bu adımı attığını ve “ülkenin ekonomik bağımsızlığını” korumak için hareket ettiğini ifade etti.

Mali açıdan Trump, yeni tarifelerin hazineye yılda 600 milyar dolar gelir sağlayacağını öne sürüyor. Bu gelir beklentisi, uzun vadede ABD’nin üretim üssünü ülke içine çekerek istihdamı artırma iddiasıyla birleşiyor. Trump, “Amerika’yı yeniden güçlü kılacağız… Sanayi atılımımız Amerika için altın çağ olacak” diyerek imalat sektörünü canlandırmayı amaçladığını belirtti . Ayrıca, “karşılıklılık” ilkesine vurgu yaparak diğer ülkelerin Amerikan mallarına uyguladığı tarifelere mukabil adımlar attıklarını söyledi. Örneğin Trump, Çin’in ABD ürünlerine %67 vergi uyguladığını iddia ederek ABD’nin de Çin’e %34 vergi koyacağını, Avrupa Birliği’nin “ABD’yi soyduğunu” dile getirip AB’ye %20 vergi getirdiklerini açıkladı. Bu söylem, tarifelerin sadece ekonomik değil politik bir mesaj taşıdığını da gösteriyor: Trump, ticaret ortaklarını masaya çekmek ve daha avantajlı anlaşmalar elde etmek için baskı kuruyor.

Küresel Piyasalar Üzerindeki Etkileri

Trump’ın beklenmedik kapsamda duyurduğu tarifeler, küresel geleneksel piyasalarda sert dalgalanmalara yol açtı. Haberlerin ardından dünya borsalarında keskin düşüşler görüldü. Avrupa tarafında ihracatçı ülkelerin borsaları daha da olumsuz etkilendi; Almanya’nın DAX endeksi düşerken, pan-Avrupa Stoxx Europe 600 endeksi de değer kaybetti . Londra FTSE 100 endeksi de düşüş yaşadı. Bu kayıplar, küresel yatırımcıların bir ticaret savaşı endişesiyle riskli varlıklardan kaçındığını gösterdi.

Emtia fiyatları ve diğer piyasalar da haberden nasibini aldı. Küresel talebin zayıflayacağı beklentisiyle petrol fiyatları geriledi; Brent türü petrol fiyatı Ağustos 2021’den beri ilk kez 65 doların altını gördü. Sanayi metali bakırın fiyatı %5’i aşan düşüşle Temmuz 2022’den bu yana en büyük günlük kaybını yaşadı, ki bu da sanayide yavaşlama beklentisinin göstergesi oldu. Güvenli liman arayışındaki yatırımcılar devlet tahvillerine yöneldi: ABD 2 yıllık devlet tahvili getirisi %3,50’nin altına inerek son iki buçuk yılın en düşük seviyesine geriledi. Benzer şekilde altın gibi güvenli varlıklara talebin arttığı, doların ise bazı gelişen ülke para birimlerine karşı güçlendiği gözlendi.

Kripto Para Piyasalarına Etkileri

Küresel piyasalardaki çalkantı, kripto para piyasalarını da sarstı. Geleneksel olarak bağımsız bir alternatif yatırım alanı olarak görülen kripto paralar, bu kez genel riskten kaçış eğilimine paralel hareket etti. Lider kripto para birimi Bitcoin, Trump’ın vergi duyurusunun ardından hızlı bir düşüş yaşadı. Açıklama öncesinde 88 bin dolar seviyesine yaklaşan Bitcoin fiyatı, haberin etkisiyle 82 bin dolar düzeyine kadar geriledi.

Bitcoin ile birlikte altcoin’ler ve sektörel hisseler de negatif etkilendi. ABD borsalarında listeli kripto odaklı şirketlerin hisseleri sert düştü: Örneğin büyük Bitcoin yatırımcısı MicroStrategy’nin hisseleri %7 gerilerken, kripto borsası Coinbase’in hisseleri %6 değer kaybetti; perakende trading platformu Robinhood’un hisseleri ise %9 düşüş gösterdi. Bu eşzamanlı düşüşler, kripto piyasasının genel yatırımcı duyarlılığından bağımsız olmadığını ve risk iştahının azaldığı dönemlerde dijital varlıkların da satış baskısı altında kalabildiğini ortaya koyuyor. Bazı analistler, jeopolitik ve ekonomik belirsizlik dönemlerinde Bitcoin’in “dijital altın” işlevi görerek güvenli liman talebiyle yükselebileceği tezinin bu olayda pek geçerli olmadığını, en azından ilk tepki olarak kriptonun da riskli varlık sınıfıyla birlikte satıldığını dile getirdiler. Bununla birlikte, önümüzdeki dönemde enflasyonist baskılar artarsa Bitcoin gibi sınırlı arza sahip varlıklara talep yeniden canlanabilir, bu nedenle kripto piyasaları Trump’ın tarifelerinin orta vadeli etkilerini izliyor olacak.

Uzmanların Yorumu

Ekonomistler ve piyasa analistleri, Trump’ın son gümrük vergisi hamlesini küresel ekonomi için endişe verici bulurken, ABD iç piyasasına dair de uyarılarda bulunuyor. Oxford Üniversitesi’nden ekonomist Clarissa Hahn, ilk etapta tarifelerin bedelini Amerikan tüketicisinin ödeyeceğini, çünkü ek maliyetlerin büyük olasılıkla fiyat artışları olarak yansıyacağını belirtiyor. Nitekim ithal ürünlere gelen vergiler, ABD’de enflasyonu yukarı çekebilecek bir unsur. Moody’s baş ekonomisti Mark Zandi de benzer şekilde ABD’de düşük ve orta gelirli kesimin artan yaşam maliyetlerinden, yüksek gelirli kesimin ise borsadaki değer kayıplarından olumsuz etkileneceğini öngörüyor. Zandi, bu hamlenin ekonomik büyümeyi yavaşlatacağı konusunda uyararak “nihayetinde bir resesyona varıp varmayacağımızı bilmiyorum ancak çok yaklaşacağız” ifadesini kullandı.

Küresel ölçekte, serbest ticaret düzeninin geleceği tartışmaya açılmış durumda. Nomura Araştırma Enstitüsü ekonomisti Takahide Kiuchi, Trump’ın tarifelerinin II. Dünya Savaşı sonrasındaki küresel serbest ticaret düzenini yok etme riski taşıdığını dile getirdi. Benzer şekilde, Türk ekonomist Mustafa Sönmez de bu hamleyi dünyada sermayenin serbest dolaşımına aykırı bir içe kapanma olarak nitelendirerek “40 yıldır Asya’dan gelen üretimi gümrük vergileriyle bir gecede değiştirmek mümkün değil. Bu adım ABD’yi karıştırır… ciddi bir enflasyon yaratacak” değerlendirmesinde bulundu. Sönmez, küresel sermaye birikiminin ve tedarik zincirlerinin geldiği noktada bu tür korumacı adımların uzun vadede sürdürülebilir olmadığı görüşünde.