Covid-19 pandemisinin sona ermesiyle, günümüz dünyası bir enerji kriziyle karşı karşıya. Pandemi döneminin yaraları henüz sarılmamışken Doğu Avrupa’da patlak veren savaş, global tedarik zincirinin bozulmasında büyük rol oynuyor. Doğalgaz fiyatları, ağustos ortasında 1000 metreküp başına 3100 USD’yi aştı ve geçen yılın aynı dönemine göre 610%'luk bir artış gösterdi. Girdi yakıtlarının artan maliyetinin bir sonucu olarak, Avrupa'daki elektrik fiyatları 2022'de rekor kırarak neredeyse 300% arttı. Hükümetler, pandeminin ekonomik yükü olan yüksek enflasyon rakamlarıyla mücadele ederken vatandaşlarına daha ucuz enerji sağlamanın yollarını arıyor.
Covid-19 salgınıyla başlayan süreci parasal genişleme ile çözmeye çalışan Merkez Bankaları günümüzde bu parasal genişlemenin ortaya çıkardığı problemlere çözüm üretmeye çalışıyor. Ancak rekor seviyelerde artış gösteren enflasyon oranlarını düşürmenin yolu, üretimi arttırmak ve işsizliği düşürmekten geçiyor. Artan enerji maliyetleri nedeniyle üretim sektörü de sekteye uğruyor. Özellikle önümüzdeki kış aylarında, Avrupa bölgesinde sık sık elektrik kesintileri olabileceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Dünya böylesine bir enerji çıkmazının içerisine girmişken, enerji tüketimi nedeniyle tartışmaların odağında olan kripto para madenciliği bu durumdan nasıl etkilenecek?
Ethereum; Merge ile fikir birliği mekanizmasını Proof of Work’ten, Proof of Stake’e geçirdi ve kripto para madenciliği yapılan bir varlık olmaktan çıktı. Bu geçişle birlikte, Ethereum 2.0 dünya çapındaki elektrik tüketimini 0.2% oranında düşürecek. Piyasa değeri açısından ekosistemde ikinci sırada yer alan Ethereum, enerji dostu fikir birliği mekanizmasına geçiş yaptı fakat kripto para madenciliği hala ekosistemin en önemli yapı taşlarından biri. Madenciler blokzincirler üzerindeki transfer işlemlerinin gerçekleşmesini sağlamak için doğrulamalar yaparak, ağın güvenliğine ve merkeziyetsizliğe doğrudan katkı yapar. Bu doğrulamalar PoW (Proof of Work) fikir birliğinde yüksek güçteki madencilik cihazları ile gerçekleştirilir.
Kaynak: TheBlock
Yukarıda yer alan grafikte Bitcoin’in Hash Rate oranlarını 1 yıllık bir dilimde görmekteyiz. Ağdaki işlemci gücü Hash Rate ile ifade edilmektedir. Bir kripto ağı ne kadar fazla madenciye sahipse Hash Rate’i de o ölçüde artacaktır. The Block verilerene göre, Bitcoin Hash Rate’i son bir yılın en yüksek seviyelerinde. Bu yükselişin sebebi Ethereum 2.0 ile Ethereum madencilerinin Bitcoin ağına yönelmiş olması da olabilir.
Kaynak: TheBlock
Diğer bir yandan ise Bitcoin madencilik geliri, son 1 yılın en düşük seviyesinde. Gelir seviyesini göz önüne aldığımızda, ağdaki madenciliğe olan ilginin düşmemesini ağa Ethereum madencilerin katıldığının bir göstergesi.
Proof of Work fikir birliği mekanizmasının enerji tüketimi nedeniyle oldukça tartışıldığından bahsetmiştik. Öyle ki, New York Eyalet yönetimi, karbon bazlı yakıt kullanan tüm Proof of Work mekanizmasıyla çalışan kripto para madenciliği tesislerini iki yıl boyunca yasaklayan yasa tasarısını onayladı. Ancak, mevcut madencilik firmaları veya lisanslarını yenileme sürecinde olanlar faaliyetlerine devam etme yetkisine sahip olacaklar. Diğer bir yandan ekosistemin yeşil enerjiye geçişini hızlandırmak adına çalışmalar sürüyor. Bitcoin’i ulusal para birimi olarak kabul eden El Salvador, madencilerinin madencilik aktiviteleri için volkanik bir bölgeden elde edilen yeşil bir enerji kaynağı kullanmaya başladıklarını duyurdu. Ekosistemin büyük bir parçası olan yatırımcıların da gündemlerine aldıkları konuların başında enerji tüketimini azaltmak geliyor. Son olarak, Güney Avustralya'da güneş enerjisiyle çalışan bir Bitcoin (BTC) madencilik tesisi faaliyete başladı. Lumos Digital Mining tarafından işletilen tesis, Bitcoin'in karbon ayak izini azaltmak amacıyla faaliyet için yaklaşık beş megawatt elektrik sağlıyor.
Kaynak: BitcoinEnergyConsumption.com
Bitcoin dünya üzerinde enerji tüketimine bakıldığında ülke bazlı 31. sırada yer almaktadır. Ocak 2022’de Bitcoin bu sıralamada 23. sırada yer alıyordu. 8 Aylık bir dönemde Bitcoin madenciliğinin harcağı enerji miktarı 200 TWh’den yaklaşık olarak 125 TWh’ye gerilemiş durumda.
Kripto para ekosistemi ve blokzincir teknolojisi gün geçtikçe gelişmekte ve pozitif yönde gelişmektedir. Buna en büyük örnek ise Ethereum ağının çalışmaya devam ederken fikir birliği mekanizmasını değiştirmedir. Enerji tüketimi, kripto para ekosisteminin üzerinde çalışılan başlıca konularından biridir ve ekosistem geliştikçe enerji krizinin çözülmesi kaçınılmaz olacaktır. Dünyanın içerisinde olduğu enerji krizi de bu çözümün hızlanmasını tetikleyecek bir güçtür.
