2020 yılında Covid-19 pandemisi nedeniyle tüm dünyada arz-talep problemleri ve finansal zorluk dönemleri başlarken, FED başta olmak üzere merkez bankaları para arzını artırdılar. Piyasanın fonlanması ile birlikte ortaya çıkan bolluk fazla likiditenin yatırıma yönelmesine sebep oldu. Hisse senedi ve kripto paralar gibi piyasalarda güçlü yükselişler görüldü. Ancak Covid-19’un, etkisini özellikle tedarik zinciri alanında sert bir şekilde hissettirmesi finansal yapıda bozulmalara neden oldu. ABD ve İngiltere gibi ülkelerde temel ihtiyaçların dahi tedariğinde zorluğa sebep olan bu olaylar sonucu, yüksek talep ve düşük ürün stoğu (yetersiz arz) ürün fiyatlarının artmasına neden oldu. Bu da özellikle 2022 yılında tüm dünyada sert bir şekilde hissedilen “Enflasyon” fırtınasını tetikledi.
Enflasyon, fiyatlar genel düzeyinde gerçekleşen sürekli artış olarak tanımlanmaktadır. 2022 yılı içerisinde ABD, İngiltere ve Almanya gibi dünyanın en büyük ekonomileri dahi son 20-30 yılın en yüksek enflasyon rakamlarını açıklamaya başladı. Enflasyonun bu kadar hissedildiği ortamlarda yatırımların ve yatırımlardan elde edilen getirilerin değerinin anlaşılması oldukça zordur. Bu yüzden getirilerin enflasyondan arındırılmış halini hesaplamak gerekmektedir. Enflasyondan arındırılmamış getirilere nominal getiri adı verilmektedir. Nominal getiri oranı, yatırım maliyetleri, vergiler ve enflasyon gibi kesintilerin gerçekleşmemiş halidir. Yatırım ve vergi gibi giderlerinin olmadığı durumlarda nominal getirinin enflasyondan arındırılmış haline reel getiri adı verilmektedir. Reel getiri formülü de temel anlamda şu şekilde hesaplanmaktadır.