Geçen Hafta Yaşanan Önemli Gelişmeler (25-31 Ocak)

Elon Musk, Twitter Bio’suna Bitcoin Yazdı

Elon Musk, 29 Ocak Cuma günü twitter üzerinden yaptığı bir paylaşım ile birlikte biosuna Bitcoin yazdı. Musk yaptığı paylaşımda, “Geçmişe bakıldığında, kaçınılmazdı” diyerek Twitter profil biosunu güncelledi.


Dogecoin Yaklaşık %1000 Oranında Yükseldi

Kripto para topluluğunda çok hızlı transferleri ile bilinen ve dolaşımdaki arzı çok yüksek olan Dogecoin dün gece %1000 oranına varan bir yükseliş gerçekleştirdi. 2017 yılında da gerçekleştirdiği benzer yükselişlerin ardından tüm altcoinlerde ralli başlamasına sebep olan Dogecoin 2021 yılında da yatırımcılar için büyük bir ilgi odağı olarak devam etmektedir.


Pekin ve Şangay Dijital Yuan Projesine Resmi Olarak Katılıyor

Shenzhen, üçüncü DCEP denemesini duyurdu ve halkın piyango benzeri hediyeler yoluyla ulusal dijital para birimini kullanmasına izin verdi. Pek çok sektör gözlemcisi, bu duyuruların "yakın gelecekte" lansmana başlamadan önce dijital para birimini tanıtmak için daha önemli bir itici güç olduğuna inanıyor. Bu etkinliğin kayıtları, Bahar Şenliği sırasında Shenzhen'in Longhua bölgesinde kalan işletmeler ve işletmelerin çalışanları için çarşamba günü açıldı. Önceki çekilişler ise şehrin sakinleri içindi. Kazananların dijital paraları işlemesi için bir uygulama indirmesi gerekiyor. Bu deneme, Çin'in gelişmekte olan merkez bankası dijital para birimini halkın elinde test etmeyi amaçlıyor. Piyango kazananları, bu paraları uygun satış noktası teknolojisi ile donatılmış 3.500 mağazada harcayabilirler. Guangdong Eyaletindeki yetkililer ayrıca Shenzhen'in genel gelişimini dijital yuan için "yenilikçi bir deneme bölgesi" olarak destekleyeceklerini söylediler. Suzhou şehri Aralık ayında benzer bir deneme yaptı ve 20 milyon DCEP dağıttı.


Harvard, Yale ve Brown Vakıfları Bir Yıldan Uzun Bir Süredir Bitcoin Alıyor

İki kaynağa göre, Harvard, Yale, Brown ve Michigan Üniversitesi ile bazı kolejler doğrudan borsalardan kripto para satın alıyor. İsminin açıklanmasını istemeyen kaynaklardan biri, bu vakıflardan çok sayıda olduğunu ve şu anda pek çok vakfın, kripto para biriktirdiğini belirtiyor. Üniversite vakıfları, akademik kurumlar tarafından genellikle hayır amaçlı bağışlar şeklinde biriktirilen sermaye havuzlarıdır. Öğretim ve araştırmayı destekleyen bu fonlar, yatırım amaçlı çeşitli varlıklara tahsis edilebilir. Harvard, 40 milyar doların üzerinde varlığa sahip en büyük üniversite vakfıdır. Yale'in 30 milyar doların üzerinde, Brown'un 4.7 milyar dolar ve Michigan'ın ise yaklaşık 12.5 milyar doları bulunmaktadır. Her bir fonun kripto olarak ne kadar tahsis ettiği bilinmemektedir. 2018'de Yale Üniversitesi Baş Yatırım Sorumlusu David Swensen, biri Andreessen Horowitz tarafından yönetilen ve eski Sequoia Capital ortağı Matt Huang tarafından başlatılan iki kripto odaklı girişim fonunu destekleyerek manşetlere girdi. Harvard, Stanford, Dartmouth, MIT, Kuzey Karolina ve Michigan da dahil olmak üzere diğer birçok üniversite kripto paraları desteklemek için Yale'i takip etti.


Hindistan Merkez Bankası, Dijital Para Olasılığını Araştırdığını Söyledi

Ülkenin merkez bankası olan Hindistan Merkez Bankası (RBI), dijital para birimine olan ihtiyacı araştırdığını söyledi. Pazartesi günü yayınlanan ödeme sistemleriyle ilgili bir kitapçıkta, RBI, dijital bir rupiye ihtiyaç varsa, onu nasıl çalıştıracağını keşfedeceğini söyledi ve devam etti:* "Özel dijital para birimleri (PDC'ler) / dijital para birimleri (VC'ler) / kripto para birimleri (CC'ler) son yıllarda popülerlik kazanmıştır. Hindistan'da, düzenleyiciler ve hükümetler bu para birimleri hakkında şüphecidir ve ilgili riskler konusunda endişelidir. Bununla birlikte, RBI merkez bankası, itibari para biriminin dijital bir versiyonuna ihtiyaç olup olmadığını, ihtiyaç varsa bunun nasıl operasyonel hale getirileceği olasılığını araştırıyor.”*


Estonya Cumhuriyeti, Resmi Web Sitesinde Bitcoin İzahnamesine Ev Sahipliği Yapan İlk Ülke Oldu

Estonya Cumhuriyeti, resmi web sitesinde Satoshi Nakamoto’nun sunduğu Bitcoin izahnamesini paylaşan ilk ülke oldu. Web sitesinde Bitcoin İzahnamesinin pdfi konularak, bu açıklama paylaşıldı: “Estonya, 2008'den beri önemli hükümet verilerinin ve sistemlerinin bütünlüğünü sağlamak için Anahtarsız İmza Altyapısı adlı bir blokzincir teknolojisi kullanıyor. O zamandan beri, ister Satoshi Nakamoto'nun teknik raporu tarafından sunulan Bitcoin mimarisiyle ister Estonya tarafından 2014 yılında başlatılan dünyanın ilk e-İkamet konseptiyle olsun, sınır ötesi ticari işlemlerde güven sağlamanın yollarına yönelik talepte küresel bir artış gördük. Sınır ötesi işleri ve diğer uygulamaları kolaylaştırmak için blokzincir teknolojisini nasıl kullanacaklarını anlamak isteyen yenilikçi kişiler için ilham kaynağı olarak, web sitemizde orijinal Bitcoin teknik incelemesini bulundurmaktan mutluluk duyuyoruz. Bildiğimiz kadarıyla, orijinal Bitcoin izahnamesi bir devlet alanında ilk kez barındırılıyor.”


Grayscale, Polkadot ve Aave’in de Bulunduğu Altı Tröst Daha Dahil Etti

Dünyadaki en büyük kripto varlık yöneticisi olan Grayscale, bünyesine Polkadot (DOT) ve Aave (AAVE) tokenlerine bağlı olanlar da dahil olmak üzere altı tröst daha ekledi. Diğer dört trust arasında Monero (XMR), Cardano (ADA), Cosmos (ATOM) ve EOS.IO (EOS) bulunuyor. Altı tröst'ün tamamı 27 Ocak Çarşamba günü Grayscale'in yasal yönetimi kendisine verilmiş olan Delaware Trust Company tarafından oluşturuldu.


Ripple, SEC Davasında İlk Savunmasını Verdi

Geçtiğimiz ay içerisinde kısaca SEC olarak bilinen Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonunun dava açtığı Ripple, federal mahkemeye ilk savunmasını verdi. Savunmada XRP’nin bir menkul kıymet olmadığının ve menkul kıymetlerin sahip olmadığı ve hukuken de tanınan birçok kullanım alanı olduğunun altı çiziliyor. XRP’nin ülke içi ve uluslararası işlemlerde kullanılan dijital bir para olarak bir değişim aracı olarak hizmet verdiğini ve SEC’in bunu menkul kıymet olarak görme yetkisinin olmadığı vurgulanıyor. Savunmanın dikkat çeken boyutlarından birisi ise Ripple’ın kendisine haksızlık yapıldığı iddiasıyla Bilgiye Erişim Özgürlüğü Yasasına başvurarak Ether’in hangi gerekçelerle menkul kıymet olarak görülmediğine dair bilgi talep etmesi ve bu talepte Bitcoin ve Ether’in Çin merkezli madencilik tesislerinde üretildiğine sık sık işaret etmesi olmuştur. SEC, ETH ve BTC’nin menkul kıymet sayılmalarını gerektirmeyecek kadar merkeziyetsiz olduğunu belirtirken bu ayrımın nasıl yapılacağı hâlâ büyük bir tartışma konusudur. Dava öncesi değerinin neredeyse yarısını kaybeden Ripple, bu sürecin en büyük kurbanlarının SEC’in korumaya çalıştığı XRP sahipleri olduğunu hatırlatarak en kısa sürede meseleyi çözmek istediğini duyurmuştur.