Meta'nın 2019'da Libra adıyla tanıttığı Diem projesi, finans otoriteleri arasında adeta bir bomba etkisi yarattı. ABD dolarına endeksli bir sabitkoin olan Diem, dijital varlıkların merkez bankası fiat paralarına ilk ciddi meydan okumasıydı. Proje, nihai olarak durdurulana kadar küresel otoritelerin sürekli eleştirileriyle karşı karşıya kaldı. Diem dijital ödemelerde devrim yaratmayı hedeflerken, banka yetkilileri ise bu gücü elinde tutan teknoloji devinin geniş bir kullanıcı kitlesine yeni para basabilme yeteneğinden endişe duyuyordu. Bu durum, ekonomik güç dengesinin aşırı derecede bozulmasına yol açabilirdi.
Meta'nın kalıcı etkisi, Temmuz ayından itibaren sektörü denetleyecek olan Avrupa Bankacılık Otoritesi'nin ilk istişarelerinde açıkça görülüyor. Bu durum, Diem projesinin dijital para birimi düzenlemesinde açtığı gediklerin hala doldurulamadığını gösteriyor. Ayrıca, Finansal İstikrar Kurulu, Uluslararası Ödemeler Bankası ve İngiltere Merkez Bankası gibi kurumlar da "Büyük Teknoloji" şirketlerinin sabit koin alanına girmesinin potansiyel etkilerinden endişelenmeye devam ediyor. İngiltere Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Sarah Breeden, geçen Ağustos ayında başlatılan PayPal'ın PYUSD'sini örnek göstererek, sabit koinlerin perakende ödemelerde yaygın olarak kullanılma ihtimalinden bahsetti. Deutsche Bank'ın DWS birimi, Galaxy Digital ve Ripple Labs gibi kuruluşların girişimleri de ufukta görülüyor. Bu durum sabit koin ekosisteminin önümüzdeki dönemde daha da kalabalıklaşacağının bir işareti.