EIP-1559, Ethereum Improvement Proposal’ın kısaltmasıdır. EIP’ler ya da dilimizdeki karşılığı olan Ethereum Geliştirme Teklifleri, Ethereum ağında gerçekleştirilecek teklifleri içeren ve geliştiriciler tarafından öne sürülen önerilerdir. Bu öneriler çoğunluk tarafından kabul görmesi hâlinde ağda uygulanmaya başlamaktadır.
Ethereum’un Yaşadığı Büyük Problem: Ölçeklenebilirlik
Ethereum ağında günümüzde yaşanan en büyük problem şüphesiz ölçeklenebilirliktir. Ethereum’un kurucularından olan Vitalik Buterin de bu sorunu birçok kez dile getirmiş ve ağın devamlılığı için Ethereum’un ölçeklenebilir hale gelmesinin zorunlu olduğunu ifade etmiştir. Blokzincirler için büyük bir sorun haline gelen ölçeklenebilirlik kavramını yakından inceleyelim.
Nedir Bu Ölçeklenebilirlik?
Blokzincirler yapıları gereği içerisinde işlemlerin yer aldığı bloklardan oluşmaktadır. Bu bloklar ise belirli sayıda veriyi ya da işlemi depolayabilmektedir. Her blokzincirin belirli bir işlem kapasitesi bulunmaktadır. Örneğin Bitcoin blokzinciri saniyede en fazla 5-7 işlem gerçekleştirebilecek şekilde tasarlanmıştır. Ethereum blokzinciri de mevcut 1.0 versiyonu ile yaklaşık olarak saniyede 15 işlem gerçekleştirme kapasitesine sahiptir. Bu sebeple ağda maksimum işlem kapasitesinin üzerinde talep edilen her işlem beklemeye başlamakta, madenciler işlemler için daha fazla ücret talep etmekte ve yoğunluk sebebi ile hem işlem sürelerinde hem de işlem ücretlerinde büyük artışlar gerçekleşmektedir.
Ölçeklenebilirlik sorununu çözmek için topluluk tarafından ortaya birçok fikir atılmıştır. Bu fikirlerden en popüleri şüphesiz blok boyutlarını arttırmaktır. Ancak bu, binlerce madencinin, yazılımcının ve kullanıcının yer aldığı bir blokzincir ağı düşünüldüğünde pek olası bir çözüm olarak kabul görmemektedir. Bunun sebebi ağda gerçekleşecek bir güncellemenin ağın tüm paydaşlarında eksiksiz ve sorunsuz bir şekilde çalışmasının gerekliliğidir. Bunun dışında tüm doğrulayıcıların da güncellemeye eksiksiz olarak geçmesi anlamına gelmektedir. Bu sebeple de hard forklar (sert çatallanmalar) ortaya çıkmıştır.
En basit tabiriyle sert çatallanma, tek bir kripto para biriminin iki ayrı kripto para birimine bölünmesi işlemidir. Bu çatallanma türünde aynı işlem geçmişine sahip yeni bir blokzinciri oluşturulur. Bu çatallanlamalar çeşitli nedenler ile ortaya çıkabilir. Temel neden genelde kripto para biriminin kaynak kodunu iyileştirmek ya da geliştirmesini sağlamaktır. Örneğin ölçeklenebilirlik sorununu çözmek için blok boyutunun değiştirilmek istenmesi ile projede sert çatallanma gerçekleştirilebilir.
Geçmişten Bir Örnek
Bitcoin ortaya çıkarıldığında oldukça önemli bir teknoloji ve felsefeye sahipti. Bu kadar popüler hale gelmesindeki sebeplerin başında da bunlar bulunmakta. Ancak zaman geçtikçe Bitcoin’in bazı sorunları olduğu ortaya çıkmaya başladı. Bu sorunların en büyüğü şüphesiz ki bu yazıdaki konumuz olan ölçeklenebilirlikti. Özellikle fiyatlarda yaşanan artışlar sırasında ağdaki işlem yoğunluğu artmakta ve bu sorunu daha fazla göz önüne getirmekteydi. 2017 yılının sonlarında da büyük fiyat artışlarının gerçekleştiği Bitcoin’de ölçeklenebilirlik sorunu daha da dikkat çekti. Bu sebeple 2018 yılı mayıs ayında Bitcoin blokzincirinde bir sert çatallanma gerçekleştirildi ve blok boyutu 32 Mb’a çıkarıldı.
Ölçeklenebilirliği Sağlamanın Farklı Yolları
Blokzincirler üzerinde sert çatallanmalar gerçekleştirmenin yanı sıra ölçeklenebilirliği sağlamak için öne çıkan farklı yöntemler bulunmaktadır. Bunlardan en popüleri “Katman 2” çözümleridir. Katman 2 çözümleri, blokzincir üzerinde yoğunluğa sebep olan işlemlerin blokzincir üzerinde ek bir katman oluşturularak orada gerçekleştirilmesi ve yalnızca başlangıç ve sonuç bakiyelerinin ana blokzincir katmanına işlenmesi temeline dayanmaktadır. Bu yöntemlerde 2. katman üzerinde, taraflar arasında ödeme kanalları oluşturulmaktadır. Bu kanallar, tüm işlemler tamamlanana kadar geçerliliğini sürdürmektedir. Yalnızca bu ağa yüklenen ilk bakiyeler ve gerçekleştirilen tüm işlemler sonucu oluşan, son bakiyeler blokzincir ağına işlenmektedir. Sözleşme süresince Lightning Network ödeme kanalında gerçekleşen işlemler ise blokzincir ağına işlenmemektedir. Bu da ağın yoğunluğunu düşürmekte ve etkili bir şekilde işlemesine olanak sağlamaktadır.
Ethereum Ağındaki İşlem Ücretleri ve Son Durum
Bitcoin’de olduğu gibi Ethereum ağında da işlemleri onaylayan madenciler bulunmaktadır. Bu madencilere işlemleri onaylamaları için belirli miktarlarda ücretler verilmektedir. Bu ücrete Ethereum ağında “Gas” adı verilmektedir. Bu ücretler ağın şu anki durumunda değişkenlik gösterebilmektedir. Örneğin bir blokta 5 transferin işlendiğini düşünelim. 5 transfer de aynı gas miktarını ödemeyi talep etmiş olsun. Eğer ağa 6. bir transfer olarak bu 5 işlemden daha fazla gas ödemeyi kabul eden bir işlem düşerse, 5 işlemden biri bloktan çıkarılarak yerine 6. sırada gelen işlem alınacaktır. Bu nedenle ağdaki ücretler birçok kullanıcı tarafından açık artırma usulüne benzetilmektedir. Daha fazla gas ödemeyi kabul eden işlem, daha hızlı gerçekleşmektedir. Bu da ağın yoğunluğunun arttığı dönemlerde gas ücretlerinde büyük artışlara neden olmaktadır.
Ethereum ağında şubat ayında yaşanan yoğunluk ile birlikte ortalama işlem ücretleri 40 USD seviyelerine kadar gelmiştir. Bu da ağı kullanan birçok yatırımcı tarafından tepki çekmekte ve Ethereum’un rakibi olarak adlandırılan diğer platformlara yönelmelerine sebep olmuştur. Mart ayı itibariyle işlem ücretlerinde yaşanan düşüş ile birlikte ortalama işlem ücretleri 15 USD seviyelerine kadar gerilemiştir. Ancak Ethereum’un kurucusu Vitalik Buterin ve Ethereum topluluğu tarafından ölçeklenebilirlik, en büyük sorun olmaya devam etmektedir.
EIP-1559 ile Neler Olacak?
Vitalik Buterin, EIP-1559 ile birlikte ölçeklenebilirlik ile ilgili sorunları çözme hedefinde olduğunu gösterdi. Bu sorunların başında, yüksek işlem ücretleri ve yoğunluk sebebi ile gerçekleşen uzun transfer onayları gelmektedir. Bunun dışında ağda gerçekleşecek her işlemde belirli bir miktar ETH yakımı gerçekleştirilecek ve Ethereum arzı azaltılacaktır. Bu da Ethereum’un giderek deflasyonist bir yaklaşım içerisine gireceğini göstermektedir. Bunun dışında yoğunluk hallerinde, blok başına 12,5 milyon olan Gas kapasitesi 25 milyon’a çıkarılacak. Karşımıza bir de BaseFee kavramı çıkacaktır. Her blok için ayrı olarak belirlenecek olan bir BaseFee hesaplanacaktır. Base Fee kısaca, bir transferin ya da işlemin onaylanması için gerekli olan en düşük ücret olarak tanımlanabilir. Bu ücretin işlem onaylandıktan sonra yakılacak olması madenciler ve büyük madenci havuzları tarafından tepkiyle karşılandı. EIP-1559 bu nedenle işlemlerini daha hızlı onaylamak isteyen kullanıcılar tarafından madencilere verilebilecek bir “Miner Tip” de sunuyor. Kullanıcılar daha hızlı işlem gerçekleştirmek istemeleri halinde bu bahşişi madencilere verebilecek. Bu yöntemlerle EIP-1559’un Ethereum’un yaşadığı en büyük problem olan ölçeklenebilirliğe çözüm sunması beklenmektedir.
EIP-1559’un yapılan görüşmeler neticesinde 2021 yılı Temmuz ayında London Hard Fork’unda gerçekleşmesi planlanmaktadır.