Fed’in Faiz Politikası Sonlanıyor Mu?-banner-imageAraştırma

Fed’in Faiz Politikası Sonlanıyor Mu?

Pandeminin Dünya Ekonomisi Üzerindeki Etkisi

2019 yılının sonlarında başlayan ve 2020 yılı itibarıyla kendini sert bir şekilde hissettiren Covid-19 pandemisinin dünya ekonomisine birçok etkisi oldu. Bu etkilerin başında küresel ticaretin azalması nedeniyle birçok ülkenin ekonomik sıkıntılar yaşaması yer alıyor. Covid-19 pandemisinden en çok etkilenen alanlar ise şunlardır:

Turizm

Pandemiden sert şekilde etkilenen sektörlerin başında turizm geldi. Salgın nedeniyle birçok ülkeye seyahat kısıtlamaları getirildi ve sınırlar kapatıldı. Birçok ülkede insanlar aylarca evlerinden çıkmadan hayatlarını devam ettirdi. Tüm bunlar turizm ve konaklama sektörlerinde ciddi daralmalara yol açtı.

Havacılık

Sınırların kapanması ve seyahat yasaklarının getirilmesi havacılık sektörünü de olumsuz etkiledi. Dünya genelinde seyahat talebinin büyük ölçüde azalması, havayolu şirketlerinin de gelirlerinde önemli düşüşe sebep oldu. Seyahatlar daha seyrek aralıklarla gerçekleştirilirken alınan ekstra önlemler de maliyetlerin yükselmesi neden oldu.

Lojistik

Sınır kapılarının kapalı olması ve uluslararası ticaretin durma noktasına gelmesi nedeniyle lojistik sektörü zor günler yaşadı. Tedarik zincirinde yaşanan problemler ve artan karantina uygulamaları nedeniyle lojistik alanında faaliyet gösteren birçok şirket iflasını ilan etmek zorunda kaldı.

Parasal Genişlemenin Olumsuz Etkileri

Bu sektörlere ek olarak pandemi nedeniyle birçok farklı sektörden farklı işletme kapandı veya üretimi durdurmak zorunda kaldı. Bu da işsizlik oranlarının artmasına neden oldu. Bu sebeple devletler pandeminin ekonomik etkileriyle mücadele etmek için büyük miktarda mali teşvik sağladılar ve para politikalarını gevşettiler. Düşük faiz oranları ile sağlanan parasal genişleme sürecinde krediye erişebilirliğin ve para arzının yüksek olması finansal piyasaları yukarı yönlü rahatlattı. Ancak bir süre sonra parasal genişlemenin olumsuz etkileri kendini göstermeye başladı. Enflasyon oranları tüm dünyada hızlı bir biçimde yükseldi. ABD ve Avrupa’da son yılların en yüksek enflasyon rakamlarına ulaşıldı. ABD’de 2022 yılı haziran ayında %9,1 oranına yükselen enflasyon, son 41 yılın en yüksek enflasyonu oldu. Bu nedenle ülkeler faiz artırımına giderek enflasyonu baskılama çabası içerisine girdi.

Enflasyonu Durdurma Çabaları ve Sonuçları

Son yılların en yüksek enflasyon rakamlarına ulaşan devletler hızlı bir şekilde bu gidişatı durdurmak için önlemler almaya başladı. Başta Amerika Merkez Bankası FED olmak üzere dünyada birçok merkez bankası faiz artırımlarına başladı. Aşağıdaki grafikte FED’in fonlama oranları görülmektedir. Yüksek enflasyon rakamlarının ardından FED, 2022 yılından başlayarak faiz artırımı ve parasal sıkılaşma söylemlerini artırmıştır.

fed faiz.png

Faiz artırımları ile ortaya çıkan parasal sıkılaşma etkisini 2022 yılı haziran ayından itibaren göstermeye başlamıştır. 2022 yılı haziran ayında %9,1 seviyesinde olan ABD enflasyon oranı, yaklaşık 11 ayda %5 seviyesine gerilemiştir. Aşağıdaki grafikte ABD enflasyon oranları görülmektedir.

us inf.png

Parasal Sıkılaşmanın Olumsuz Etkileri

Ekonomide her hareketin olumlu ya da olumsuz etkisi vardır. Parasal sıkılaşma eylemleri sonrası düşen enflasyon olumlu olsa da parasal sıkılaşmanın getirdiği olumsuz etkenler de bulunmaktadır. Bunların başında, kredi ve borçlanma maliyetlerinin artması sebebiyle yavaşlayan ekonomi, düşen tüketici harcamaları ve artan işsizlik oranları yer almaktadır. Yükselen faizlerin etkisi, elinde geçmişten kalma düşük faizli tahviller olan bankaları da etkilemektedir. Tahvil piyasasında yükselen faizler sonrası yeni tahvillerin getirisinin fazla olması düşük faizli eski tahvillere olan talebi düşürmüştür. Bu da yüklü miktarda tahvil bulunduran bankaların talep azlığı nedeniyle likidite krizi yaşamasına sebep olmaktadır. Silicon Valley Bank da dahil olmak üzere birçok banka bu durumla karşı karşıya kalmıştır.

Fed’in Faiz Politikası Sonlanıyor Mu?

SVB, Signature, Silvergate ve First Republic Bank gibi bankalarda yaşanan sorunlar sonrası faiz artırımlarının devamı konusundaki endişeler birçok kişi tarafından dile getiriliyor. Her ne kadar enflasyon %9,1’den %5 seviyelerine gerilese de yapışkan (sticky) olarak nitelendirdiğimiz enflasyon hizmetler kaleminde kendini göstermektedir. Aşağıdaki grafikte genel enflasyon (all items) kaleminin düşmesine rağmen bazı kalemlerinin arttığını görmekteyiz. Bu kalemlerden barınma (shelter) ve dışarıda tüketilen yiyecek (food away from home) enflasyondaki düşüş eğilimine hiç ayak uydurmamıştır.

111112222.png

Her ne kadar ABD için görece küçük bankalar olsa da büyük bir bankacılık krizini tetiklemesinden korkulan iflaslarla ilgili FED Başkanı Powell mayıs ayı FOMC toplantısında “ABD’de bankacılık oldukça dirençli ve güçlü” ifadelerini kullanmıştı. Açıklamanın ardından ABD’de bankacılık endeksinde büyük düşüş görülmüştü. Powell’ın söylemlerine ve toplantı notlarını incelediğimizde FED’in faiz artırımı tarafından artık durma noktasına yaklaştığı ihtimallerinin oldukça yüksek olduğu görülüyor. Ancak burada FED’in enflasyonda herhangi bir bozulma ya da işsizlik ve ücretler gibi verilerde arzu ettiği seviyelere ulaşamama gibi bir durum yaşanırsa faiz artırım senaryosuna kaldığı yerden devam etme ihtimali son toplantıda tekrar vurgulandı. FED’in enflasyon dışında bankacılık tarafında yaşanan problemleri de göz ardı etmeyeceği ve çok daha derin bir krize yol açmak istemeyeceği düşüncesi de oldukça sık dile getiriliyor. Bu görüşe göre bu artırım FED’in faiz tarafındaki son yukarı yönlü hamlesi oldu.