Ripple CEO’su Brad Garlinghouse, HBO’daki Axios programına katılarak Ripple-ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) davasını ele aldı.
Son gelişmelerle ilgili bir özet geçersek; 16 Ağustos 2021 tarihine kadar soruşturmaya devam edebilecek olan Ripple ve SEC, 22 Şubat Pazartesi günü, New York Güney Bölge Savcılığının yönetiminde, telefon üzerinden gerçekleştirilen ortak bir ön duruşma konferansında bir araya gelmişti. Genel olarak, Ripple, savunmasında daha yakın tarihte gerçekleşen olaylar hakkında konuşurken, SEC, savunmasında daha çok geçmişte yaşanan olaylara odaklanmıştı. Ayrıca, Garlinghouse, bilgilerin gün yüzüne çıkacağını ve SEC’in, XRP’yi bir menkul kıymet olarak tanımadığının anlaşılacağını da görüşmenin sonunda belirtmişti. Ön duruşma sırasında kendilerine karşı açılmış davanın reddi için harekete geçeceklerini ifade eden Garlinghouse ve Larsen, SEC’nin kendisi aleyhinde açtığı davanın reddi için bu ayın başlarında resmi bir başvuruda bulundu.
Axios programında konuşmacı, SEC ve Ripple arasındaki davayı özetleyerek, SEC’ye göre XRP’nin bir menkul kıymet olduğunu, bir varlık veya altın olmadığını, daha çok bir hisse senedi gibi olduğunu söyledi. Bu nedenle, SEC’ye göre bu işlemlerin kayıt edilmemesinden ötürü, yasadışı olduğunu dile getirdiklerini belirtti. Devamında Garlinghouse, davanın yanlış yönlendirildiğini söyleyerek, XRP'nin sekiz yıldır işlem gördüğünü ve bir menkul kıymet olduğu düşünülüyorduysa, bunu uzun zaman önce bilmeleri gerektiğini belirtti ve şu şekilde devam etti:
“Bakın, bir menkul kıymete sahipseniz, bu, size bir şirketin sahipliğini verir. Ripple ortadan kalkarsa, XRP işlem yapmaya devam edecek. Dünyadaki birçok ülkenin (İngiltere, Japonya, İsviçre, Singapur vs), XRP'nin bir menkul kıymet olmadığına dair netliği vardır. Aslında ABD, XRP'nin bir menkul kıymet olduğunu öne süren tek ülkedir. Bu, sadece XRP için değil, genel olarak kripto için kötüdür. Bu durum, kripto alanındaki girişimcilik faaliyetlerini ABD dışına itiyor. Bu durumun ABD'deki kripto ekosistemi için kesinlikle kötü bir işaret olduğunu düşünüyorum. Kriptoların, ödeme ağları için gelecekteki altyapılar olduğuna inanıyorsanız, hangi ülkelerin bu teknolojiler üzerinde kontrol sahibi olduğunu önemsemeliyiz.”
