FED Kararları Kripto Para Piyasasına Neden Etki Ediyor?-banner-imageAkademi

FED Kararları Kripto Para Piyasasına Neden Etki Ediyor?

FED ya da “Federal Reserve”, ABD Merkez Bankası’nın tam adıdır. 23 Aralık 1913 tarihinde kurulmuştur. Temel amaçlarından biri ABD’nin para politikalarını yürütmek olan FED’in diğer görevleri arasında;

  • Finansal istikrarın ve istihdamın sağlanması,

  • Finansal kuruluşların düzenlenmesi ve denetlenmesi,

gibi görevler yer almaktadır.

FED, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki mali otorite olarak bu görevlerini yerine getirmek için;

  • Açık piyasa işlemleri,

  • Rezerv faizleri,

  • İskonto oranı ve rezervlere faiz ödenmesi

araçlarını kullanmaktadır. Daha basit bir ifade ile FED, piyasadaki para arzını ve faiz oranlarını belirler. Bu da ABD ekonomisinin ve ABD Doları’nın dünyadaki konumu değerlendirildiğinde, FED tarafından alınan kararların dünya ekonomisi üzerinde büyük etkisi olduğu söylenebilir.


Covid-19 pandemisi ne ülke ekonomileri ne de şirketler tarafından tahmin edilebilir ya da önlem alınabilir bir gelişme değildi. Özellikle Çin’de başlayan kapanmalar ve karantina süreçleri ile tüm dünyada tedarik zinciri kısa bir sürede bozuldu. Şirketler hammadde ve malzemeye ulaşmakta zorluk çekerken dünya bir anda ekonomik daralmanın eşiğine geldi. Bu noktada FED başta olmak üzere birçok merkez bankası bu likidite krizini çözmek için para arzını artırma kararı aldı. Aşağıdaki grafikte son 5 yıllık para arzı görülmektedir. Pandeminin tüm dünyada etkisini göstermeye başladığı 2020 yılı Mart ayı itibarıyla para arzındaki keskin yükselişi görmek mümkündür.


source: tradingeconomics.com

Para arzının artmasıyla likidite krizi bir süreliğine çözüldü. Kripto paralar ve Major hisse senedi piyasalarında önemli yükselişler gerçekleşti. Teknoloji şirketlerinin büyük bir kısmı bu süreçlerde önemli kazançlar elde etti. Özellikle ABD’de hanehalkı’na yardımlar yapıldı. Yapılan bu yardımlar ile kripto para alındığına dair birçok haber o dönem manşetleri süslemişti. Likidite bolluğu sayesinde yatırımlar arttı ve piyasalar yükseldi. Ancak içerisinde bulunduğumuz süreçte, yüksek para arzı beraberinde yüksek enflasyonu getirdi. ABD’de, Avrupa’da ve dünyanın diğer birçok noktasında son yılların en yüksek enflasyon rakamları kaydedildi. Yüksek enflasyona ek olarak ekonomik büyümedeki yavaşlama ABD’nin iki çeyrek üst üste daralmasına ve teknik anlamda Resesyon’a girmesine sebep oldu.

Yüksek para arzını azaltmak isteyen FED, 2021 yılının 3. çeyreği itibarıyla Tapering’e (Bilanço Daraltma) giderek tahvil alımlarını azaltmaya başlayacağını ve faiz oranlarını artırarak, piyasadaki para arzını dangelemeyi amaçladığını dile getirdi. Son yıllarda geleneksel piyasalarla yüksek pozitif korelasyon içerisinde olan Bitcoin ve kripto paralar, bu gelişmelerden de pozitif ya da negatif şekilde etkilenmeye başladı. Piyasadaki para arzının azalacak olması, yatırımların küçüleceği, faiz oranlarının artacağı ve ABD Doları’nın değer kazanabileceği anlamına gelmekteydi. ABD Doları’nın gücünü gösteren DXY ile Bitcoin ilişkisini incelediğimiz araştırma raporumuzu buradan okuyabilirsiniz. Bu süreçte ABD Doları’nın değerlenmesi senaryosunda genellikle hisse senedi ya da kripto paralar gibi yatırım araçlarında gerçekleşen çıkış hareketinin hızlanması piyasaları negatif etkiledi.

FED’in bu kararlarını açıklamasının ardından yeni yıl itibarıyla Nasdaq Teknoloji Endeksi yaklaşık %38, S&P 500 %24, Bitcoin ise yaklaşık %48 değer kaybı yaşadı.

Bitcoin ve kripto paralar geçmişte çok daha dar bir kitleye hitap ederken, 2020 yılı itibarıyla herkesin konuştuğu, ana akım medyada yer alan, büyük şirketlerin yatırım yaptığı ve hatta bazı devletlerin yasal ödeme birimi olarak kabul ettiği bir hale büründü. Geniş bir kitleye yayılması ile birlikte geleneksel piyasalarla yüksek pozitif korelasyon göstermeye başladı. Bu nedenle FED kararları her ne kadar geleneksel piyasalar üzerinde doğrudan etki etme özelliğine sahip olsa da, başta Bitcoin olmak üzere kripto para piyasalarını da etkilemeye başlamıştır.